14 Mart 2013 Perşembe

Çakralar ve Renkler



Beş duyu organımızdan senin için en önemlisi hangisi diye sorsalar, hiç düşünmeden “koku” derdim. Ancak, bu duyularla ilgili seçtiğim ilk başlık “renkler” olacak. J Görsel bir mecradayız, görsel bir konuyla başlamak iyi olur sanırım. 

Aslında bu “renkler” konusu fazla geniş kapsamlı bir konu. Bu yüzden bu ilk yayın biraz daha genel, yani bir nevi giriş sayılabilecek içerikte olacak. Farkında olsak da olmasak da, gün boyu renklerin üzerimizdeki etkisi doğrultusunda hisseden ve davranan canlılarız nihayetinde… Daha fazla uzatmadan başlayalım hemen!

Öncelikle; doğada 3 ana renk ve 3 ara renk vardır. Diğer tüm renkler bu renklerin çeşitli oranlarda birleşmesiyle elde edilir.  

 “Siyah” ve “Beyaz” birçok kaynağa göre renk sayılmamaktadır ancak tuhaf bir şekilde insanların birçoğunun da en sevdiği renk kategorisinde önemsenecek oranda bir popülaritesi vardır. Benim fikrime göre de; siyah ve beyaz bir “ışık” ve “gölge” niteliğinde olan, aydınlatıcı ve kapatıcı renklerdir.

Şekilde de görüldüğü gibi:
Ana Renkler: KIRMIZI – MAVİ - SARI
Ara Renkler: Kırmızı + Mavi = MOR, Mavi + Sarı= YEŞİL, Kırmızı + Sarı = TURUNCU 
Bu çok temel ve teorik bilgiden sonra asıl bizi ilgilendirecek kısımlara doğru hızlıca bir göz atalım:  
Renkler neyi ifade eder? Hangi renk bize ne söyler?


Buna geçmeden hemen önce bahsedilmesi gereken konu; vücudumuzdaki renkler; yani enerji renklerimiz, çakra renklerimiz! Çakra demişken çok kısa ne demek olduğundan bahsedelim:

Çakra,  Sanskritçe bir kelimedir ve 'dönen tekerlek' anlamına gelir. Türkçesi; “çark”tır. 
İçimizdeki 7 temel çark da gün boyu döner ve her birinin ayrı bir rengi vardır. (7 temel çakranın yanı sıra birçok da küçük çakra vardır.) 

İçimizdeki bu 7 temel rengin ne olduğunu bildiğimizde, hangi rengin hangi bölgemizdeki enerji noktasına hitap edeceğini bilir ve içsel enerji dengemizin farkında olup, böylece onu nasıl kontrol edeceğimizi de bilebiliriz. Kontrol etmek elbette bu konuda çok daha fazla bilgi ve deneyim gerektirir ama en azından renkleri nasıl kullanacağımız konusunda fikrimiz olduğundan, işler biraz daha yarar sağlar hale gelecektir. Bunları bilmemiz ne işimize yarayacak derseniz de; çakralar biz hayatta olduğumuz sürece çalışmaya devam edecektir. Zaman zaman çeşitli nedenlere bağlı travmatik blokajlar söz konusu olsa da; ya da olması gerekenden hızlı çalışsalar da, çalışmaya devam edecekler. Kontrol, bu yüzden önemlidir!


Konu madem çakralardan açıldı, kısaca çakraların isimlerinden ve ne anlama geldiklerinden de bahsedip, daha sonra renklerle devam edelim.

Kök Çakra: Kadınlarda anüs ve vajina arasında, erkeklerde ise anüs ve testisler arasında yer alan çakradır. Rengi kırmızıdır. 

Bedenimize enerjinin girdiği bir kapı görevi görür. Yani; iş, aşk, kariyer, para, şöhret, makam mevki, unvan ve aynı zamanda da cinsellikle de ilgilidir. Yeryüzüne, fiziksel bedenimize ait ne türlü ihtiyaç varsa bu çakranın işlevi dâhilindedir. Omuriliğin alt ucunda yer alan bu çakra, çakra sisteminin temelini oluşturur. 

Dengeli çalışması demek; bedensel sağlık, güvenlik duygusu ve yaşama sevinci olarak bize ve dış dünyamıza yansıması demektir. 
Biraz ya da tamamen tıkanmış olmasıysa; bahsi geçen konularla ilgili başarısızlıkların ve aksamaların yaşanması anlamına gelir. 


Sakral Çakra (Cinsel Çakra – Seks Çakrası – Göbek Altı Çakra) : Karın bölgesinin alt kısmında, göbek deliğinin 2 parmak aşağısında yer alan çakradır. Rengi, turuncudur. Cinsellik, yaratıcılık, duygusallıkla ilgili olan çakramızdır. 

Dengeli çalışması demek; duyumsal yoğunluk, yaratıcı ve üretkenlik gerektiren işlerimizde başarılı ve cinsel doyum ve değişimi kabul etme becerisine sahip olmak demektir. 

Biraz ya da tümüyle tıkanmış olmasıysa; cinsel işlev bozuklukları, ikili ilişkilerde problem yaşama, yaratıcılıkta ve üretkenlikte başarısızlık gibi  durumların yaşanması anlamına gelir.


Güç Çakra (Solar Plexus - Güneş Sinir Ağı Çakrası) : Midenin üst kısmı ve göğsün alt kısmında kalan omurga boşluğunda yer alan çakradır. 

Rengi, sarıdır. Güneş enerjisiyle simgelenir. Kişisel güç, irade ve otokontrol prensiplerinin merkezidir.  Doğru nefes alma, öz’de mutluluğu yakalama, başkalarının güzel enerjisini hissedebilme gibi işlevlere sahiptir. 

Dengeli çalışması demek; verimlilik, çabuk karar verebilme ve güç faktörünü baskıcı olmadan kullanabilme becerisine sahip olmak demektir. 

Biraz ya da tümüyle tıkalı olmasıysa; kişilerde, nefes darlığı, astım, asabiyet, tahammülsüzlük, adrenalin yetersizliği, sabırsızlık, kavgacı tutum gibi durumların yaşanması anlamına gelir.



Kalp Çakra: Çakra sisteminin tam ortasındadır. İki göğsün tam ortasında yer alır.
 Rengi, yeşildir. Sevgi ve merhamet merkezidir. Sevgi, saygı, şefkat, merhamet, fedakârlık, bağışlayıcılık, paylaşım gibi işlevlere sahiptir ve zihin-beden, dişil-eril, gerçek-hayal, ego-vicdan gibi zıt öğeler arasında dengeleyici bir unsur olarak yer alır. 

Dengeli çalışması demek;  sevgi, şefkat, barış ve güçlü bir adalet anlayışına sahip olmak demektir. 

Zaman zaman duygusal çıkmazlara bağlı olarak tıkanabilir ve bu durumda kişi; sürekli sevgisizlikten, sevilmediğinden şikâyet eder ve aslında kendisi de sevmeyi bilmez. Merhamet duygusundan uzaklaşır. Fedakârlık etmeyi, yardım etmeyi kendisini kullandırmak olarak algılar ve bundan kaçınmayı tercih eder, hatta kin ve nefret gibi duygulara kapılır. Sürekli bir duygusal ikilem halinde kalır ve üzerinde huzursuzluk duygusu hâkim olur. 






Boğaz Çakrası:  İfade ve sanatsal yaratıcılık merkezidir. Boğazın tam ortasındaki boğaz kemiğinin (Adem elması) üst boşluğunda yer alır. 
 Rengi, mavidir. Mavi renk temizlik ve şifa rengidir. Yaratıcılık ve hitabetle ilgili olan bu çakramız her alanda ihtiyaç duyduğumuz özellikleri bize kazandırır. 

Dengeli çalışması demek; toplum içinde konuşma, etkili hitabet yeteneği, kendini ifade edebilme gücü, özgüven sahibi olma, ikna edebilme ve detaylı anlatım gücü gibi özelliklere sahip olmak demektir. İfade edemediklerimiz, burada tıkanıklıklara ve hastalıklara neden olabilir. 

Boğaz çakrasının tıkalı olması; kişinin kendini doğru ve yeterli ifade edememesi, özgüven eksikliği, yaratıcılıkta problem yaşaması, erteleme sorunu olması gibi durumlara neden olur. 


Alın Çakrası (Üçüncü Göz Çakra) : Zihinle alakalı çakradır. İki kaşın tam ortasında yer alır. 

Rengi, çivit mavisidir (indigo). Hem fiziksel, hem de sezgisel boyutta görebilme ile ilgilidir, “Üçüncü Göz Çakra” denmesinin nedeni budur. İleri görüşlülük, gelecekteki olayları sezebilme, hayal gücünün kuvvetli olması, üçüncü göz çakrasıyla ilgilidir. 

Dengeli çalışması demek; hayatı daha geniş perspektiften görebilme yeteneğine sahip olabilmek demektir. 

Tıkalı olması;  kişinin kararlar alıp bir türlü hayata geçirememesi olarak kendini gösterir, kişi verdiği kararların arkasında duramaz ve yaptığı davranışın ilerde nelere mal olacağını kestiremez.



Taç Çakra (Tepe Çakrası) : Metafizik olaylarla alakalıdır ve bizi “Bütün”e bağlar, bilgelik noktasıdır.  Kozmik enerji girişini sağlar. Başın üst kısmının tam ortasında yer alır. Rengi, mordur (violet).  

 Bu çakranın dengeli çalışması yani açık ve geniş olması; İlahi frekansların git gide açılarak, boyutlar üstü bilgilere de sahip olabilme imkânı sağlar. 

Tıkalı olması halinde, İlahi kaynaktan sağlıklı enerji alınamaz ve böylece “Öz Kaynak” bağlantısını gerçekleştiren frekanslar da açılmaz ve kişiyi depresyona ve içe dönüklüğe itme gibi bir etkisi vardır. 



    
     Bu çakralar konusu da, en az renkler kadar çok kapsamlı ve uzmanlık gerektiren bir konu bu yüzden  sadece ana hatlarıyla ne olduğu konusunda bir ana bilgi düzeyinde üzerinden geçmiş olduk.
Bütün renkleri tek seferde burada paylaşmayacağım, çünkü hepsini, birer birer ve ayrı ayrı alanlarda ele alıp, daha geniş kapsamlı bahsetmek istiyorum ve bundan sonraki yayınımda bahsedeceğim ilk renk, KIRMIZI olacak! Şimdilik bu kadar… :) 






 












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder