“Bazen
kafası karışık bir kız, tüm sorunlarını bir kenara bırakmak için kırmızı rujunu
sürer. Böylece artık önemsemesi gereken tek şey; rujunun dişine bulaşmamış
olmasıdır.” (Zella Bella)
Kırmızı; hayatın enerjik bir şekilde akmasını
sağlayan sıvının rengidir. Bu sıvı yoksa, orda hayat da yok demektir... Kırmızı;
hayatlarımızın kangren olmaması için gerekli renktir.
Tıpkı daha önceki yayında bahsettiğim “kök çakra”da
olduğu gibi (kök çakra’nın rengi; kırmızıdır.) yaşama bağlanma, canlılık, hayat
enerjisi, yaşam belirtisi gibi hayatın temelini oluşturan renktir. Bizi
heyecanlı ve hayatta tutan renktir. Genel olarak kırmızı; aşk, heyecan, güç,
ateş, kan, şehvet, agresiflik gibi başlıkların simgesel rengidir.
Kırmızı; bir “vurgu” rengidir. Nerede, nasıl ve ne
oranda kullanıldığı çok hassas derecede önemlidir. Çünkü; hiç olmadık bir şekilde
birinin öfkelenmesine, sakince düşünmek gerekirken aniden hızlı ve belki de yanlış
bir karar alınmasına, kendimizi çok naif bir şekilde yansıtan bir duruş
hedeflerken de iddia ve güç mesajlarıyla kafa karıştırabiliriz… Bütün bunları
söylemiş olmam kimseyi korkutmasın elbette; çünkü, risk almamak adına kırmızı
kullanmamak, aslında büyük bir risk almaktır!
Şimdi; kırmızı hangi alanlarda neyi ifade eder, bize
ne anlatmak ister ve biz ne anlatmak için hangi durumlarda kırmızıyı nasıl
kullanalım konularına açıklık getirmek için biraz bunlardan bahsetmek
istiyorum:
Kırmızı, feci
bir iştah açıcıdır! Beynimize daha fazla ve daha hızlı yememiz sinyalini
iletir. Zaten beyin sinyalleri kısa sürede doyma sinyalini algılamaz,
dolayısıyla çok çabuk biten bir yemek, daha fazlasına ihtiyacı olan bir beyin
algılaması ve daha fazla yemek durumu ortaya çıkar… Çoğu zaman da arkasından gelen
pişmanlık hissi tabii...
İşte bu durumun profesyonel bir şekilde farkında olan
fast food restaurant zincirlerinin tam olarak yaptığı da bununla ilgilidir.
Dikkatinizi belki çekmiştir ki; kullanılan masa ve sandalyeler de çoğu zaman
buna dahil olmak üzere; logolar, personel kıyafetleri, kullanılan materyallerin
rengi hep kırmızı ağırlıklıdır. “Çabuk ye, çok ye ve hemen burayı terk et!” alt
yazılı temalardır bunlar.
Kadınlar için
söylenen birkaç beylik cümle vardır. Onlardan biri; her kadının gardırobunda
mutlaka kurtarıcı siyah bir elbise olmalıdır. (Bu konuya siyahla ilgili
konuştuğumuzda değinirim.) Bir başkasıysa; kırmızı ruj, ya bir felakete neden
olur ya da hayat kurtarır! Daha önce bahsettiğim gibi, kırmızı bir vurgu
rengidir. Okuduğunuz kitapta çok sevdiğiniz ve sayfaya baktığınız anda görmek
istediğiniz bir cümleyi fosforlu kalemle boyamak gibidir...
Konuya biraz
açıklık getirmek adına örneklendirmelerimle devam edeceğim. Hayatımızın
gidişatını önemli ölçüde etkileyecek önemli anlarımız vardır, örneğin; iş
görüşmeleri. Bu iş görüşmesi konusuyla ilgili birçok detay var bildiğimiz gibi,
“İnsan Kaynakları Hukuk Kitabının Önemli Maddeleri” diye workshoplar
düzenleniyor her gün yüzlerce… Ben çok basit bir şey söyleyeceğim; genel
renginizi ne seçtiğinizi bilmiyorum ama detaylarınızın birinde mutlaka kırmızıya
yer vermelisiniz! Elbette boydan boya kırmızılarla donatıp kendinizi, ters etki
yaratmaya neden olun demiyorum, hatta kesinlikle bundan kaçının! Bahsettiğim
gibi sadece bir detayınızı vurgulayın; kırmızı bir kravat olabilir, oje
olabilir, ruj olabilir, fular olabilir, yüzük olabilir, küpe olabilir veya
herhangi bir aksesuar… Çok zarif bir şekilde, “ben buradayım, kendimden emin ve
güçlüyüm ve farkedilmek için geldim”
mesajını iletmeniz için çok etkili bir yöntem uygulamış olursunuz
böylece. (Lütfen bunu sihirsel bir güç olarak görmeden elbette, aksi takdirde sadece
okunmuş şekerli su içip sınava girmek gibi etki yaratır…)
Bunların yanı sıra, günlük hayatta çok sık karşımıza
çıkan ve yine “dikkat çekme” esasından hareketle yaygın bir şekilde kullanılan;
trafik uyarı işaretleri! Bunlar; ani uyarılarda, dönüp bakılsın diye oluşturulmuş
olan levhalardır. Çünkü; kırmızı, dönüp baktıran renktir!
Kırmızıyla
ilgili söyleyebileceğimiz bir başka şeyse; kırmızının cinsellik konusundaki
çağrışımıdır şüphesiz. Kırmızı, yaşam döngü sıvımızın rengi olmasının yanı
sıra, onun akışını hızlandıran ve yönlendiren bir konu olan cinsellikle
ilgilidir. Kök çakramızın bulunduğu bölge de cinsel organlarımıza yakın bir
noktadır ki; bu da kırmızının cinselliği anlatmasıyla ilgili bir başka
ipucudur.
Ev dekorasyonunda, yatak odasında kırmızının yoğun bir şekilde
kullanılması bu yüzden önerilir. Özel televizyonların ilk yaygınlaşmaya
başlandığı dönemde, “kırmızı nokta” işaretli yayınlar yapılırdır. Aslında bunun
çok basit ve direk bir açılımı ve anlamı var; kök çakra alanının rengi de bu
işaretle belirtilir ve bu cinsel arzuların yaşam sıvımızı hızlandırmasını
anlatan çok basit bir simgesel işarettir.
Kırmızı kuşkusuz sadece duygusal bağın olmadan
sadece cinsel dürtüleri tetikleyen bir renk değildir. Kırmızı, “aşk”ı ifade
eden renktir. Kırmızı kalp, kırmızı gül, kırmızı şarap ve buna benzer birçok
ifade bilinçaltında “aşk”ı çağrıştırır.
Kırmızı rengi her nerenin dekorasyonunda kullanacak
olursak olalım, onun bir vurgu rengi olduğunu aklımızdan çıkarmamız gerekir.
Asla bir zemin rengi olarak düşünülmemelidir. Kırmızı odalar içinde uzun süre
geçiremeyeceğimiz odalardır, fazla uzun kaldığımızda huzursuzluk hissi, iç
gerginlik ve agresifliğe ve tansiyonun yükselmesine neden olacaktır. Örneğin;
hastanelerde kırmızı duvarlar, bahçelerde kırmızı yoğunluktaki çiçekler gibi
yoğun kırmızı alt tonlarından kaçınılması gerekir.
Ancak
tüm bunların yanı sıra kırmızı; serpiştirilmiş bir şekilde kullanıldığı
takdirde; zamanın nasıl geçtiğini fark etmeme hissi uyandırır. Bu yüzden
barlarda ve kumarhane gazinolarında kırmızı renk bu temel esasa uygun dekore
edilir. Böylece insanlar buralarda saatlerce vakit ve nakit harcar…
Ayrıca sinema,
tiyatro, opera ve konser salonlarında da koltukların genellikle kırmızı
olduğunu görürüz. Bunlar tamamen benim kişisel yorumum olmak üzere; ışıklar
yandığında, “hadi bir an önce toparlanın ve salonu terk edin, biz de işimize
bakalım…” demenin kısa bir yoludur. Aynı zamanda da insanlar genellikle
sevgilileri ve eşleriyle sinemaya gideceği için ya da gitsin diye, “aşk” temalı
bir renge boyalı koltuklarla seyirci çekmeyi amaçlayan sektörler oldukları için
koltukları kırmızıdır.
Yaşam enerjimiz kırmızı hayatımızdan eksik olmasın…